Yapılan çalışmalar, çocukların ve ergenlerin yaklaşık%74’ünün diş hekimi kaygıları yaşadığını ortaya koymuştur. Ancak tedavi sürecinde sağlanacak duygusal destek, gülümseyen hekimler ve sağlık çalışanları çocuk hastaların güvenini kazanmada önemli fark yaratabilir.
Çocuklar dünyayı bizden farklı şekilde görürler. Bu yüzden diş tedavisinde kullandığımız iğneler ve diğer sivri cisimler onların gözünde faydalı değil tehlikelidir. Genç hastaların diş hekimi korkusu ve tedavide buna bağlı olarak yaşanan zorluklar genellikle onlara yardım ettiğimizi anlamamalarından kaynaklanır. Çocuk ve ergen hastalara yönelik somut bir dikkat dağıtım öğesi sunmak diş tedavisi deneyimini olumlu yönde etkileyecektir. Biz bu anlamda kliniğimizin önceliğini hastalarımızın güvenliği ile beraber duygusal rahatlığını sağlamak olarak belirledik ve kliniğimizde kullandığımız tüm ürünleri titizlikle seçiyoruz. Kliniğimizde uygulamaları bulunan doğa teması, sakinleştirici doğal ortamları, dost canlısı ve esprili bir enerji veren yardımcı hayvanları içeriyor. Çocuğa gizli hazineleri bulmak için duvar resmi üzerinden arama yapmak gibi bir görev vermek, çocuğun dikkatini o anda dişlerine yapılan işlemden uzaklaştırıyor. Aynı zamanda bu şekilde hastanın duygusal anlamda konfor içinde bulduğu doğal ortam ve florayı da sağlamış oluyoruz. Sanat eserlerinin hastane ortamındaki olumlu etkisi üzerine yapılan bir çalışmada, hastaların büyük çoğunluğunun dağınık ağaçlara veya türbülanssız su özelliklerine sahip doğal ortamları tasvir eden resimlere olumlu duygusal tepkiler verdiği ortaya konmuştur. Bu konu üzerine çalışan araştırmacılar, doğa sahnelerinin duygu durumda iyileşme sağladığını, hatta daha düşük kan basıncı ve düşük kalp hızı gibi faydalı fizyolojik değişiklikleri ortaya çıkardığını belirtmektedir. Doğa teması, aynı zamanda pozitif dikkat dağıtıcı unsurların önemli bir bileşenidir. Geleneksel olarak, pozitif dikkat dağınıklığı, bir çocuğun zihninde olumlu bir durum hayal etmesini, tavan döşemelerini saymasını veya kafasında aritmetik hesaplamasını isteme şeklinde gerçekleşmiştir. Her ne kadar bu taktikler çocuklarda bir dereceye kadar dikkat dağıtmaya yardımcı olsa da farklı çevresel özelliklerle desteklenmeleri gerekir. Son zamanlarda, hastaneler de pediatrik ortamlarda pozitif dikkat dağıtıcıların kullanımı üzerinde testler yapmaya başladı. Örneğin, Pittsburgh Çocuk Hastanesi, “dikkat dağıtıcı muayene odaları” olarak belirlenen temaya öncülük etmiştir. Bunun için, çocukların korku ve endişelerini azaltma amacıyla yatıştırıcı almasını gerektiren tomografi işleminde duvar resimleri ve karakterler kullanmaya başladılar. Sürecin sonunda dikkat dağıtıcı tema kullanımının, yatıştırıcı kullanım oranlarında %97’lik bir azalmaya yol açtığı ortaya çıktı. Diş hekimi kaygısı ve buna bağlı olarak oluşan korku ve fobilerin çocuklar üzerinde yetişkinlik dönemine aktarılan uzun süreli etkileri vardır. Ancak bu olumsuz deneyimler, destek tasarımlar, klinik dekorunda bilinçli seçimler ve pozitif dikkat dağıtıcılar yoluyla değiştirilebilir. Çocuklara yönelik doğa temaları küçük yaşlardan itibaren korku, stres ve fobilerin yatıştırılarak hasta deneyiminin iyileştirilmesinde önemli rol oynamaktadır. Ayrıca, çocuk hastanın korkularının yatıştırılması, gelecekte yaşayabilecekleri muhtemel stres ve kaygıların da önüne geçerek diş bakımını ve ağız sağlığını önemseyen sağlıklı yetişkin bireyler yaratmaktadır.
“Çocuklara yönelik doğa temaları küçük yaşlardan itibaren korku, stres ve fobilerin yatıştırılarak hasta deneyiminin iyileştirilmesinde önemli rol oynamaktadır.”