Amalgam dolgular %45-55 oranında civa ile gümüş, bakır, kalay bazen çinko karıştırılarak elde edilir. Civa toksik bir elementtir. Vücutta birikir ve düşük dozlarda bile bazı zararlara yol açar. Amalgam dolgulardan salınan civa buharı akciğerler tarafından alındığında beyin, böbrek, karaciğer ve sindirim sistemine geçer. Civanın yarılanma ömrü depolandığı organa göre değişir, beyinde on yıllarca kalabilir. Toksisite ağızdaki amalgam dolgu sayısı, diğer sağlık problemleri, cinsiyet, genetik yatkınlık, ağız hijyeni, kurşuna maruz kalma, alkol tüketimi gibi birçok faktörden etkilenir. Kişilerde farklı belirtiler ortaya çıkabilir. 1970-1980 li yıllarda yapılan çalışmalar amalgam dolgulardan besinlerin çiğnenmesi sırasında civa buharı salgılandığını bunun solunduğunu ve vücut tarafından edildiğini göstermiştir. Amalgam dolguların çıkarılması esnasında yüksek seviyelere ulaşır. Civa vücudumuzda birikerek toksik etki oluştururlar.
- Hücrelerin enerji santralleri olan mitokondrilerde hasar oluşur.
- Karaciğer, böbrek gibi organlarda üretilen ve bağışıklık sistemini güçlendiren glutatyonları tüketir.
- Kalp ve damar sistemini olumsuz etkiler.
- Böbrek fonksiyonlarını bozar.
- Sedef gibi otoimmün hastalıkların gelişme riskini arrtırır.
- Alzheimer hastalığının da içinde olduğu nörodejeneratif hastalıkların oluşmasında rol oynar.
Amalgam dolguların sökülmesi sırasında özel bir protokol uygulanması gerekmektedir. Uygun şartlarda çıkarılmalı, işlem yapılan kişiden testler istenmeli ve bazı gıda takviyeler verilmelidir.
Diş Eti Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ülkü NOYAN
BAHÇEŞEHİR ORTODONTİ