D vitamini kemik, diş ve bağışıklık sistemi hücrelerinin ceosudur. Kemik iliğinde yer alan stem ( kök) hücreler aldığı hormonal sinyallere göre kan, bağışıklık, kemik yapan, dentin yapan hücrelere vs. dönüşebilir. D vitamini bu dönüşümü, büyümeyi ve olgunlaşmayı sağlayan önemli faktörlerden birisidir. Bağışıklık hücrelerinin oluşumuna katkıda bulunurken aynı zamanda bunları yavaşlatabilir ki enflamasyona yol açmasın.

Bir diğer fonksiyonu ise bağırsaklardan kalsiyumun emilimine ve kan dolaşımı yoluyla taşınmasına yardım etmektedir. Ancak bu fonksiyonunu gerçekleştirebilmesi için K2 vitamininin de olması gereklidir. K2 vitamini kalsiyumun kemik ve diş dokusu tarafından emilimini sağlar. Yeterli D vitamini yoksa kalsiyumun sadece % 10-15’i emilebilir. Her ikisinin düşük olması kemik ve dişlerdeki kalsiyumun çözülmesine yol açan parathormonun salgılanmasına neden olur.

Vücudumuzda 2000-3000 arasındaki gen D vitamini reseptörü taşımaktadır. Dolayısıyla pekçok fizyolojik olayda temel rolü üstlenir. Bunlar arasında hormonları ve hücre büyümesini kontrol etmek, sindirimi ve bağırsak florasını düzenlemek, metabolizmayı etkilemek,solunum enfeksiyonları, kanser, kalp hastalıkları ve diyabete karşı direnci arttırmak ve nörolojik fonksiyonlara yardım etmek yer alır.

D vitamini düşük olduğunda ağız bakımı da yeterli değilse çocuklarda diş çürüğü, erişkinlerde dişeti hastalığı riski oluşur. Dişetinin cerrahi tedavisi ve implant uygulamalarından sonra yara iyileşmesi gecikir. Çocukluk döneminde görülen yetersizliklerde diş minesi ve dentin ( minenin altındaki diş dokusu)de bozukluklar oluşur ve diş sürmeleri gecikir.
Hem sistemik hem de diş/dişeti hastalıkları; beslenmeniz ve ağız bakımına önem vermeniz, yetersizse D ve K2 vitamini desteği almanız ile önlenir.