Diş eti hastalığı oluşmasının birincil nedeni, dişlerin ve diş aralarının temizlenmemesidir. Dişlerin yüzeyinde biriken diş plağında milyonlarca bakteri ürer. Bu bakteriler hem diş eti hastalığına hem de diş çürüğüne yol açar. Kötü ağız hijyeninin yanı sıra hastalık oluşumunu kolaylaştıran risk faktörleri de vardır.
Sigara
Sigara içenlerde diş eti hastalığı yapan anaerop (oksijensiz ortamda gelişen) bakteriler daha fazla bulunmaktadır. Ayrıca bakterilerin diş eti epitel (dişetinin en üst tabakası) hücreleri içerisine ve arasına yayılmasına ve doku yıkımının hızlanmasına neden olur.
Damarları büzücü etkisi kan dolaşımını azaltır, diş eti dokusunun beslenmesi bozulur.
Beyaz kan hücrelerinin sayısını azaltarak doku savunmasının bozulmasına yol açar.
Dokunun yenilenmesini ve kollajen sentezini sağlayan fibroblastları baskılar, kollajenin yıkımını yapan kollajenaz enzimini arttırır. İltihaplı dişetinin iyileşmesi gecikir.
Gözle görülebilen etkisi ise dişlerde leke oluşturmasıdır. Lekelerin pürüzlü olması daha fazla bakteri tutunmasına sebep olur, diş plağının uzaklaştırılmasını zorlaştırır.
Genetik
Hastaların çoğu, ebeveynlerinin veya kardeşlerininde de diş eti hastalığı olduğunu ifade etmektedir. Araştırmalar hastalığın kalıtımdan etkilendiğini göstermiştir.
Özellikle Agresif Periodontitis adı verilen belirli dişlerin ya da tüm dişlerin etrafında hızlı kemik yıkımının görüldüğü diş eti hastalığının nesiller boyunca izlenebildiği gözlemlenmiştir. Anormal genler ilk olarak 1980’lerde bu durum için izole edilmiştir.
Şiddetli periodontal hastalığı olan bazı kişilerde, iltihabi yanıtta yer alan bir sitokini ( immün faktör interlökin-1) etkileyen genetik faktörler bulunur. Bu tür bireylerin, bu genetik faktörleri olmayanlara göre diş eti hastalığı gelişme olasılığı 20 kat daha fazladır.
Stres
Stres birden fazla hastalıkla bağlantılıdır; diş eti hastalığı da bunlardan farklı değildir. Yüksek stres seviyeleri vücudunuzun enfeksiyonlarla savaşmasını zorlaştırarak diş eti hastalığı gibi iltihabi durumların gelişme riskini artırır.
Stres durumunda kortizol ve glukokortikoid hormonları salgılanır. Bu hormonlar beyaz kan hücrelerinin davranışını değiştirerek bağışıklık sistemini zayıflatır. Ağızda bulunan zararlı bakterilerin diş eti hastalığı oluşturması kolaylaşır.
Ayrıca stres beslenme ve ağız hijyeni alışkanlıklarını değiştirir. Bir diğer olumsuz etkisi de diş (hassasiyet, ağrı, çatlak ve kırık) ve diş etine (çekilme, iltihabın kemiğe yayılmasının kolaylaşması) zarar veren diş sıkmaya veya gıcırdatmaya başlanılmasıdır.
Kullanılan İlaçlar
- Doğum Kontrol İlaçları
Progesteron ve östrojen hormonu damarların geçirgenliğini arttırarak diş eti dokusunun bakterilere karşı aşırı yanıt vermesine yol açar. Diş eti iltihabı artar. - Antidepresanlar
Ağız kuruluğuna neden olur, tükürüğün koruyucu etkisi ortadan kalktığı için diş çürüğü ve diş eti hastalığı meydana gelir. - Tansiyon İlaçları
Kalsiyum kanal blokeri içeren tansiyon ilaçları diş eti büyümesi oluşturur. Bir diğer olumsuz etkisi ise ağız kuruluğudur. - Kolestrol İlaçları
Vitamin ve minerallerin tükenmesine yol açabilir. Vitamin ve mineral eksikliği hem diş hem de diş etini etkiler. Diş eti iltihabı oluşur. İyileşme gecikir. Diş çürükleri meydana gelir. - Epilepsi İlaçları
Diş eti büyümesi görülür.
Sistemik Hastalıklar ve Durumlar
- Diyabet
Diyabet tüm vücudu (göz, sinir, böbrek, kalp ve diğer önemli sistemleri)etkileyen bir hastalıktır. Sağlıklı bireylere oranla çok fazla karşılaşılan bir diğer durum ağız içi problemlerdir.
Diyabetli Hastalarda Ağız Sağlığı Problemleri Daha Kolay Oluşur
Diyabet ile ağız sağlığı problemleri arasındaki ilişki kan şekerinin seviyesinin yüksek olmasına bağlıdır. Bunun nedeni mikroplara karşı konak savunmasını yapan beyaz kan hücrelerinin görevlerini yerine getirmede yetersiz kalmalarıdır. - Ağız Kuruluğu
Kontrol altında olmayan diyabetlilerde tükürük akışının azalmasına bağlı olarak oluşur. Ağızda ülser, ağız mukozasında yanma, diş çürükleri ve diş eti hastalıklarında artışa yol açar. - Diş eti İltihabı
Diyabet nedeniyle kan damarlarının kalınlaşması diş etini de içeren dokuların beslenmesini bozar. Bunun beyaz kan hücrelerinin bakterilere karşı savunmasının zayıflaması ile birleşmesi, vücudun enfeksiyonlarla savaşma kabiliyetinin kaybolmasıyla sonuçlanır. Diş eti hastalıkları bakteriyal enfeksiyonlar olduğundan kontrol altında olmayan diyabetlilerde daha sık ve daha şiddetli görülür. Sık sık diş eti absesi oluşur. - Anemiler
Vücutta organ ve dokulara oksijen taşıyabilmek için yeterli miktarda kırmızı kan hücresinin bulunmaması diş eti dokusunu da etkiler. Az miktardaki dental plak bile şiddetli diş eti iltihabı oluşturur. İyileşme çok yavaştır. Genellikle diş etleri solgun pembe, diş eti kenarları (diş kronuna yakın kısımlar) kırmızı renktedir. - Obezite
Diş eti hastalığı için önemli bir risk faktörüdür. Genellikle karbonhidrattan zengin, yumuşak ve yapışkan gıdaların tüketilmesi, öğünlerin sık olması dental plak birikimine dolayısıyla bakteri yoğunluğuna neden olur. Ancak bunun yanında farklı bir biyolojik mekanizmanın daha rol oynadığı düşünülmektedir. Yağ dokusu ve yağ dokusu hücrelerinden salgılanan biyokimyasalların (sitokinler ve hormonlar) aşırı iltihabi yanıta yol açarak diş eti hastalığı oluşumuna etki edebilmektedir. - Hamilelik
Hamilelik döneminde östrojen ve progesteronun 10-30 kat yükselmesi kan akışının ve damar geçirgenliğinin artması ile sonuçlanır. Diş etinde iltihap olur, diş eti kanar, şişer, kızarır hatta bir veya birkaç dişi kapsayan diş eti büyümeleri görülebilir. Bu değişimler 3.aydan 8. aya kadar artarak ilerler.
Diş eti sağlığı için olmazsa olmaz şart, diş fırçalamak, diş aralarını temizlemek ve 6 aylık diş hekimi kontrolüne gitmektir. Eğer tüm bunları yerine getiriyorsanız, risk faktörlerinin diş eti üzerindeki etkisini minimuma indirirsiniz.
Diş Eti Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ülkü NOYAN
BAHÇEŞEHİR ORTODONTİ