Stephan Eğrisi ve Ağızdaki pH Seviyesinin Diş Sağlığı Açısından Önemi



Stephan Eğrisi, beslenme düzenimizin ağzımızdaki etkisini grafik bir biçimde açıkça gösterip, diş çürümesini anlamaya yardımcı olan bir eğridir.

PH ölçeğini kullanır; pH, basitçe bir ortamın ne kadar asidik olduğunun bir ölçüsüdür. Ağzınızdaki kritik pH seviyesi 5.5’tir,  pH bu noktanın altına düştüğünde dişleriniz demineralize olmaya veya aşınmaya başlar.

PH seviyesinin önemini kavradığınızda diş hekiminin size söylediği -diş fırçalamaktan florüre, diyet tavsiyelerinden ağız bakım rutinlerinize kadar- her şeyin birdenbire anlam kazandığını göreceksiniz.

Sağlıklı bir Stephan Eğrisi aşağıdaki gibidir:

Bu eğriye göre, kişi günde en az 5 öğün beslenir.

  1. Kahvaltı
  2. Ara öğün
  3. Öğle yemeği
  4. Ara öğün
  5. Akşam yemeği

Başka bir kişinin gün içinde üç kez şekerli kahve içtiğini varsayalım. Yeşille işaretlenen bölgede dişleriniz için tehlike oluşturan sürenin nasıl arttığını görebiliyor musunuz?

Eğer bu sizin normal rutininiz ise, zamanla kendinizi birçok çürük ile karşılaşmış olarak bulursunuz.

Grafiklerin bize anlattığı başka ilgi çekici şeyler de var:

  •  Hemen hemen her yemek yediğinizde, pH 5,5 kritik noktasının altına düşer.
  •  Tükürüğünüzün sizi güvenli seviyeye geri getirmesi 30-40 dakika sürer.
  •  Ne kadar uzun süre atıştırırsanız, o kadar uzun süre risk altındasınız ve pH seviyesinin
    iyileşmesi o kadar uzun sürer.
  • Tükürüğünüz işini bitirmeden önce yiyecek başka şekerli bir şeyiniz varsa, eğriniz tekrar doğrudan asidik bölgeye, yani tehlike bölgesine geri döner ve dişleriniz demineralize olmaya devam eder.

Peki buradan ne anlamamız gerekmektedir?

Öğünler arasında şekerli atıştırmalıklardan kaçının. Yemek saatlerinde yeterince yemek yemek buna yardımcı olacaktır.

Şekerli şeyleri mümkünse yemeklerle birlikte tüketin. Çikolata, tatlı tüketimini sınırlayın.

Kahve ve çayı şekersiz tüketmeye çalışın. Saatlerce bir şişe kola gibi şekerli içecekleri yudumlamaktan kaçının.

Öğün aralarında su için. Şekeri gece saatlerinden uzak tutun ve gece boyunca hiç şekerli bir şey yememeye dikkat edin. Geceleri tükürük üretim hızınız düşer. Tükürük sizin doğal korumanızdır, bu nedenle bu süre zarfında ağzınızda kalan her şey dişlerinize çok daha fazla zarar verir.

Stephan Eğrisini neler etkiler?

Ne sıklıkla yiyip içtiğiniz eğrinin en belirleyici faktörüdür. Ne kadar sık besin tüketirseniz, o kadar fazla asitli ortam yaratırsınız. Örneğin, 20 dakikalık tek bir oturuşta oturup yemek yerine iki saatten fazla süre boyunca sürekli az az bir şeyler atıştırdınız, tehlike bölgesinde
geçirdiğiniz süre 6 kat artar.

Ne gibi besinler yiyip içtiğiniz önemlidir. Sağlıklı yiyecekler ve atıştırmalıklar çok daha az fermente edilebilir karbonhidrat veya şeker içerir; yani bakterilerin beslenmesi için daha az ortam yaratır. Böylelikle üretilen asit miktarı daha azdır ve çok daha hızlı bir şekilde nötr duruma dönersiniz. Biraz peynir yemenin etkisini çikolata gibi şekerli bir şeyle karşılaştırın.

Yiyeceklerin kıvamı diğer önemli etkendir. Yapışkan yiyecekleri dişlerinizden temizlemek çok daha zordur. Bunun bariz örneği, ciddi bir şekilde çiğneme gerektiren ve bir süre sonra dişlerinizin yapışan şekerlemelerdir. Tükürük bunu diğer besinleri yıkadığı gibi yıkayamaz. Mesela bir bardak limonata, dişlere yapışarak bakteri plağına besin sağlar; dişlerinize asit salınımını artırır.

Şeker alımından sonra ne yediğiniz veya içtiğiniz diş sağlığınız açısından belirleyicidir. Hemen ardından bir bardak su içerseniz veya şekersiz sakız veya peynir tüketirseniz, bunların hepsi asidi nötralize etmeye ve güvenli bölgeye geri dönmek için gereken süreyi hızlandırmaya yardımcı olacaktır.

Tükürüğünüzün miktarı ve kalitesi diş çürümesine karşı mücadelede bizim en önemli yardımcımızdır. Onsuz, asit yıkanmaz ve nötralize edilmez, bu nedenle asit seviyesinin düzelmesi 30-40 dakika yerine, bir saatten fazla sürebilir. Dişleriniz daha uzun süre
demineralize olur ve çürük oluşma riski çok daha fazla hale gelir.

Ağız hijyeninizi sağlarsanız, yiyeceklerdeki şekerler ve tükettiğiniz içeceklerden beslenen bakteri sayısı azalır. Bu, daha az asit üretileceği ve böylece tükürüğünüzün dişlerinizi çok daha hızlı yeniden mineralize edeceği anlamına gelir.

Florür, demineralizasyonu durdurur, remineralizasyonu destekler ve üretilen asit plağı miktarını azaltır. Böylece bir asit artışından sonra nötr bölgeye toparlanmayı hızlandırmaya yardımcı olur. Yani dişlerinizi yemeklerden sonra florürlü bir diş macunu ile fırçalamanın ağzınızdaki pH seviyesini korumak için alabileceğiniz en iyi önlemlerden biri olduğunu unutmayın.

Dr. Alin BAL
BAHÇEŞEHİR ORTODONTİ