Ebeveyn olmak zordur. Bazı anlarda son derece yorucudur. Çocuğunuz büyümeye başladığında ve uykusuz geceler geride kaldığında bile endişe edecek onlarca şeyle karşılaşırsınız. Çok mu fazla abur cubur yiyor? Yeterince hareket ediyor mu? Ekran karşısında fazla mı vakit geçiriyor? Ödevler bitti mi? Yüzme kursu hangi gündü?.. Üstelik tüm bunlar buzdağının yalnızca görünen yüzü…
Birçok ebeveynin çocuklarının günde iki kez dişlerini fırçalayıp fırçalamadığını takip etmeye enerjisinin kalmamasını anlamak zor değil. Diş ipi mi? O kadar da değil! Sonuçta süt dişlerinin tamamı dökülmeyecek mi? Hem çürük dişler çocukluk döneminde normal karşılanmalıdır, öyle değil mi?
Çürük dişler oldukça yaygın bir sorundur ama kesinlikle normal değildir! Soğuk algınlığı da yaygındır ama ebeveynler çocuklarının hasta olmasını önlemek için her türlü önleme başvurur. Soğuk algınlığı nasıl bakterilerin yol açtığı bir solunum yolu enfeksiyonu ise, çürükler de bakterilerin yol açtığı bir ağız içi enfeksiyondur. Ancak soğuk algınlığı vakalarının birçoğunun aksine, çürükler kendiliğinden iyileşmez. Aksine hızlıca tedavisi zor ve maliyetli daha büyük bir soruna evrilirler. Çocuklarınıza günde yalnızca 4 veya 5 dakika ayırıp dişleri iki kez fırçalamanın ve diş ipi kullanmanın önemini anlatarak onları yaşam boyu karşılaşacakları ağız içi hastalıklardan ve binlerce lira tedavi masrafından kurtarabilirsiniz.
Araştırmalar diş çürüklerinin çocuklarda bu kadar yaygın görülmesinin temel sebeplerinden birinin ebeveynlerin süt dişlerinin o kadar da önemli olmadığına dair inancından kaynaklandığını gösteriyor: Süt dişi döküldüğünde, çürük de onunla beraber kaybolup gidecektir… Aslına bakarsanız süt dişindeki çürük tedavi edilmediği takdirde dişin içinde yer alan sinirlere kadar ilerler ve şiddetli ağrıya, uyuma güçlüğüne, yemek yemede zorlanmaya ve okulda konsantrasyon bozukluğuna yol açar. Önleyici tedaviyle çocukları bu eziyetli süreçten koruyarak daha iyi öğrenmelerine, acı çekmekten korunmalarına, daha az korkmalarına ve hayatı daha çok sevmelerine yardımcı olmak bizim elimizde.
Bunun yanında, süt dişlerinin zamanında önce dökülmesi konuşma bozukluklarına ve kalıcı dişlerin çapraşık çıkmasına sebep olabilmektedir. Enfeksiyonun ciddiyetine bağlı olarak çürük dişler son derece maliyetli tedaviler gerektiren kemik kaybına dahi yol açabilir. Çürük diş olağan süreçte kendiliğinden dökülse dahi, çürüğe yol açan bakteriler ağız içinde kalarak kalıcı dişleri etkilemekte, hatta vücuda yayılarak kalp hastalıkları, diyabet, inme ve bazı kanser türlerine sebep olabilmektedir.
Yapılan araştırmalar, ebeveynlerin birçoğunun diş fırçalamanın üç yaşından önce gereksiz olduğuna inandığını göstermektedir. Esasında çürükleri önlemeye doğumdan itibaren başlamak ve ilk diş çıkar çıkmaz günde iki kez fırçalama alışkanlığını edindirmek gerekmektedir. Kötü ağız sağlığı dişeti iltihabına, diş kaybına ve genel sağlığın bozulmasına yol açarken, sağlıklı bir gülümseme çocukların özgüvenine ve gelecek başarısına ciddi katkılar sunmaktadır.
Önleyici tedaviyle çocukların daha iyi, daha mutlu olana odaklanmalarına ve kendilerini keşfederek geleceklerini rahatça planlamalarına yardımcı olabilirsiniz. Ebeveynler olarak, çürük dişleri değil, sağlıklı ağız hijyeni alışkanlıklarını ve temiz dişleri normal kabul etmeliyiz!
Çocuk Diş Hekimi Dr. PINAR YAYIM