Yeni Erişim Simgesinin Türkiye’deki ilk Projesi: Dijital Diş Tasarımcıları



2017 yılının temmuz ayında Bahçeşehir Ortodonti Kliniği henüz inşaat aşamasındayken yıllardır kullandığımız “engelli” simgesinin “erişim” simgesiyle değiştirildiğini öğrendim.

Sanatçı Sara Hendren ve felsefe profesörü Brian Glenneytarafından 2011 yılında tasarlanan yeni erişim simgesi önceliği durağan bir sandalye yerine, hayatın her alanında aktif, kararlı, dinamik bireye veriyor ve engellere bakış açımızı baştan aşağı değiştirmeyi hedefliyordu.

Klinik tuvaletlerinde ve diğer alanlarda yeni erişim simgesini kullanarak bu fikre destek vermek ve bu değişim konusunda farkındalık yaratmak istedin ancak ustamızın yeni simgeyi bir hata sanarak düzeltmesi ve eski haliyle üretmesiyle bu konuda daha fazlasını yapmam gerektiğini hissettim.

O günden sonra bunun üzerine nasıl bir çalışma yapabiliriz diye düşündüm.

Eski simgede öncelikle bir tekerlekli sandalye görüyor ve ona odaklanıyorsunuz. Yeni simgede ise hareketli bir birey öne çıkıyor. Yeni erişim simgesi dikkati bireyin arzusuna, enerjisine, hareketine çekmeyi hedefliyor. Bu, grafik olarak çok küçük bir değişiklik gibi görünüyor. Ama aslında çok büyük bir zihniyet dönüşümünü simgeliyor.

Bizler, ne yazık ki farklılıkları yok sayan, hatta onları “engel” olarak tanımlayan bir toplumda yaşıyoruz. Çevremizdeki her şey yapay bir “normale” koşullanmış durumda. Bu sadece ülkemizde değil ne yazık ki dünya genelinde böyle. Şehirler, çalışma alanları, konutlar, araçlar hep farklılıkları yok sayacak şekilde dizayn edilmiş. Yani farklılıkları aslında bizler engel haline getirmişiz.

Engelliler toplumun %15 inden fazlasını oluşturmasına rağmen istihdam oranları diğer kişilere göre çok düşük kalıyor. Engelliler arasında işsizlik toplum genelinin iki katından fazla. Özel sektördeki istihdam kamuya göre oldukça düşük seviyelerde. Oysa hepimiz farklılıklarımızla farklı yeteneklerimizi ortaya koyarsak ancak o zaman zengin, renkli, mutlu bir toplumda yaşayabiliriz.

Biz öncelikle bu değişikliği anlatan levhalar hazırlattık ve bunları farklı iş kollarının temsilcilerine hediye ettik.Herkesin, her meslek kolundan işverenin farklı yetenekleri bir araya getirebilmek ve daha farklı normalleri de çalışma ve üretim hayatına kazandırmak için ne yapabileceğini düşünmesini ve bunun için harekete geçmesini istiyoruz.

Ben bu anlamda dijital diş hekimliğinin devrim yaratabilecek potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Fiziksel engellemeler sebebiyle iş hayatına katılma imkanı bulamamış kişiler 6 ay kadar süren dijital diş tasarımı eğitimlerine katılarak gülüşleri güzelleştiren diş tasarımcıları olabilirler. Üstelik bu iş becerisini evden çıkmadan, zaman ve yaş sınırı olmadan ileri yaşlarda da kullanabilirler.

Çok değerli uzman eğitimcilerle pilot çalışmasınıgerçekleştirmeye başladığımız bu proje çok yakında çok sayıda kişiye ulaşarak hayatları değiştirecek, belki yüzlerce kişiye meslek edindirecek, ekonomik bağımsızlığa ve binlerce güzel gülüşe dönüşecek.

Siz de her bireyin hayata erişimini destekleyen bu aktif, güçlü, mutlu dönüşüme katkı verin, bu yolda hep beraber yürüyelim.Ülkemizde henüz yer bulamayan bu dönüşüme geç de olsa öncülük etmekten gurur duyuyor, bu harekette sizleri de yanımızda görmek istiyoruz.